15 Kasım 2009 Pazar

Dostlar ve Eşleri ve Nişanlıları ve Sevgilileri ve Yalnızlıkları...

Koca bir güne neler sığdırdım neler. 1 sepet dolusu ütü. Temizlik. Haftasonu kahvaltısı. Hani şu ayaküstü atıştırmalık olmayanlarından. Kendime bakım. Ablamın düzenlediği mevlide katılım. Market alışverişi. Akşam yemeği. Veeeeee karşınızda tatataaaaaaaam...




İşte bu güzel sofrayı ben yaptım. Tabii annemin zeytinyağlı yemekleri ve Oklava'nın zeytin yağlı sarma katkıları ile :))

Çok keyifli bir akşamdı. Dostlar ile birarada olmak ne kadar güzel. Herşeyi çok beğendiler. Her zaman akşam yemeği davetlerinde stres olurum. Normalde yemek yapmadığım için elim de yemek yapmaya yatkın olmadığından nasıl olacak, tutturabilecek miyim, ya yanarsa, ya çiğ kalırsa, ya baharatı fazla kaçtıysa, ya tuzu az geldiyse diye diye yer bitiririm kendimi. Çok şükür bugüne kadar başıma gelmedi hiçbiri, bilakis övgülerle kalktı misafirlerim hep masamızdan. Benimki gereksiz vesveseymiş yani.

İşte dün akşamın ennnnçok beğenilen yemeğinin, kabak çorbamın tarifi;

1 adet soğan
2 diş sarımsak
3 adet kabak
Yarım çay bardağı sıvı yağ
2 yemek kaşığı un
1 bardak süt
Arzu edilen miktarda tuz
Arzu edilen miktarda ince dilimlenmiş dereotu
Veeeeee bol miktarda sevginiz....

Aslına bakarsanız bu tarifi annemden aldım, yani benim yazdığım gibi ölçüler yok, herşey göz kararı :))

Önce soğanları ince ince kıyıp yağda kavurdum. Eskiden olsa soğanları bıçakla dilimlemek yerine rendelemeyi tercih ederdim ama Mucizem'in annesi sayesinde soğan dilimlemeyi sevmeyi öğrendim resmen :))
Sonra sarımsakları da ince dilimleyip ekledim. Son olarak da kabakları küp küp doğrayıp ilave ettim. Bir süre sonra unu da ekleyerek 2-3 dk. hepsini karıştırarak kavurdum. Sonra üzerine soğuk su ilave ederek kaynamaya başlayana kadar karıştırdım. Kıvamını alınca da sütü ekledim ve blender'dan geçirerek bir taşım daha kaynatıp ateşten aldım.

Afiyet bal şeker olsun efendim...

0 Yorum var: